Giriş
(3)

Chrome'u kapatınca...

gino the original
Chrome'u kapatınca ve hemen ardından yeniden açıp log in isteyen üyelikli sitelere(hotmail, ekşi vs.) girince yeniden log in istiyor. oysaki daha düne kadar böyle bir durum söz konusu olmuyordu ve daha da önemlisi, bu sorun baş gösterdiğinden beri mouse imleci de tekleyerek ilerlemeye başladı. ikisi
Chrome'u kapatınca ve hemen ardından yeniden açıp log in isteyen üyelikli sitelere(hotmail, ekşi vs.) girince yeniden log in istiyor. oysaki daha düne kadar böyle bir durum söz konusu olmuyordu ve daha da önemlisi, bu sorun baş gösterdiğinden beri mouse imleci de tekleyerek ilerlemeye başladı. ikisinin arasında bir bağlantı olduğuna eminim, çünkü ikisinin de aynı anda baş göstermesi pek hayra alamet değil ama sizce ne olabilir bu aksaklıkların yaşanma sebebi?
0
gino the original
(16.01.17)
Chrome'un ayarlarıyla oynanmış bence. Bu tarz chrome davranışları için ayarlar car çünkü. İmlecin teklemesi de olaya denk gelen bir pil bitmesi veya bir arıza olabilir ancak.
0
yaren
(16.01.17)
Chrome'un ayarlarıyla kim oynayacak? pc'yi benden başka kullanan yok ki.
pil arızası olasılığını düşünüp pili de tazeledim ama problem aynen devam ediyor.
0
🌸gino the original
(16.01.17)
Aklıma virüs ihtimali geliyor ama emin değilim.
0
yaren
(16.01.17)
(6)

internet sayfalarının geç açılması

gino the original
dünden beri yaşadığım bir problem var.şöyle ki; chrome'da yeni sekme açıp, adres çubuğuna herhangi bir link yazdıktan en az 10 saniye sonra anca açılıyor sayfa.İşin ilginci, sayfa içinde gezinirken böyle bir problem yok. Yani örneğin eksiduyuru.com'a girmek için 10-15 saniye bekliyorum ama eksiduyur
dünden beri yaşadığım bir problem var.
şöyle ki; chrome'da yeni sekme açıp, adres çubuğuna herhangi bir link yazdıktan en az 10 saniye sonra anca açılıyor sayfa.
İşin ilginci, sayfa içinde gezinirken böyle bir problem yok. Yani örneğin eksiduyuru.com'a girmek için 10-15 saniye bekliyorum ama eksiduyuru'nun içinde dolanırken herhangi bir yavaşlık söz konusu değil.

Bir de ek bir bilgi; pc'yi şarjdan çıkardığımda, bu 10 saniyelik süre 20'lere çıkıyor.Yemin ediyorum internetten soğudum. Düşünsenize her açtığınız yeni link için 10-15 saniye beklemek zorunda kaldığınızı.
Problem nedir ya da ne olabilir? Ne yapmamı tavsiye edersiniz? Bilen biri lütfen bir ses etsin bana.
0
gino the original
(22.01.16)
nod32 ve Mac OSX El Capitan mı kullanıyorsun?

ben El Capitan'ı dün gece son sürüme güncelledim (10.11.3) ve Eset Nod32 Cyber Security kullanıyorum. Dün akşamdan sonra bende de bir yavaşlama başladı, meğer Eset'ten kaynaklanıyormuş. Geçici olarak kaldırdım, şuan sorun yok.

Uyarı da burada : support.eset.com

Düzenleme : Kullandığın herhangi bir VPN, proxy vb var mı peki? DNS nasıl?
0
hayirsiz
(22.01.16)
hayır. nod32 kullanmıyorum.
0
🌸gino the original
(22.01.16)
şu an bende de aynı durum geçerli, neden acaba
0
peanutbutterpuddingsurprise
(22.01.16)
hah, bak bu da iyi haber. eğer yalnızca bana özgü değil de, başkalarında da olan bir sıkıntıysa, geçici olma ihtimali daha kuvvetlidir diye düşünmekteyim.
0
🌸gino the original
(22.01.16)
mesela chrome'da yeni sekme diyorum fakat google anasayfa en az 15-20 saniye sonra açılıyor. attım fava bekliyorum.
0
peanutbutterpuddingsurprise
(22.01.16)
internetiniz yavaş olduğu halde geç açılıyorsa tarayıcı virüslerinden yemiş olma ihtimaliniz var. bi adwcleaner ile tarayın bakiyim.
0
freetakilir
(22.01.16)
(2)

Sık aralıklarla yaşanan elektrik kesintisi sebebiyle bozulan televizyon

gino the original
Samsung 46b6000 led tv var. 5 dakika içinde 2 kere elektrik gidip, hızlıca geri gelince bozuluverdi 6 yıldır tek bir arıza çıkarmayan televizyon.sanırım sıkıntı hdmi girişleriyle alakalı. çünkü ben ilk başta problemin digikutu ile alakalı olduğunu sanıp, birkaç kez fişini çıkarıp taktım digikutunun
Samsung 46b6000 led tv var. 5 dakika içinde 2 kere elektrik gidip, hızlıca geri gelince bozuluverdi 6 yıldır tek bir arıza çıkarmayan televizyon.

sanırım sıkıntı hdmi girişleriyle alakalı. çünkü ben ilk başta problemin digikutu ile alakalı olduğunu sanıp, birkaç kez fişini çıkarıp taktım digikutunun ama baktım ki onda bir problem yok, kutu tıkır tıkır çalışmasına rağmen ekranda "sinyal yok" yazısı var, bir de elektrik kesintisi esnasında kapalı olan playstation'u açayım dedim ve onun da çalıştığını ancak tv ekranında "sinyal yok" yazısı olduğunu gördüm.

bu, benim birkaç basit ayar ile halledebileceğim bir sıkıntı mıdır, yoksa emektar tv'ye teknik servis yolları mı görünmektedir?
0
gino the original
(11.01.16)
fişleri çekip sabaha tekrar dene düzelmezse servise yollarsın. "voltaj birikiyor" gibi bi açıklaması var.
0
kaledekiyalnizlik
(11.01.16)
peki bunun, yani "voltaj birikiyor" sıkıntısının çözümü, ortalama ne kadara mal oluyor? cüzdan yakan cinsten bir fatura çıkar mı karşıma?

ve bir de tüketici haklarını bilen biri varsa cevaplasın lütfen; ani elektrik kesintileri sebebiyle bozulan elektronik eşyaların tazminatını elektrik dağıtım şirketinden talep edebiliyor muyuz?
(2-3 ay önce de yine aynı sebepten digikutu bozulmuştu ama onun hasarını biz karşıladık. fakat nereye kadar gidecek bu böyle!?)
0
🌸gino the original
(11.01.16)
(4)

Gece yarısı durmadan öten iş hanı alarmı

gino the original
Aslında soracağım soru 'Teknik' kategorisine pek uymuyor ama buna uygun bir kategori de yok ne yazık ki. Mazur görün.---Bir iş hanının arka cephesine bakan binalardan birinde oturuyorum ve bu iş hanınınarka tarafındaki dış cephesine yaklaşık 1-1,5 ay önce sensörlü bir alarm takıldı. Sensörün görüş a
Aslında soracağım soru 'Teknik' kategorisine pek uymuyor ama buna uygun bir kategori de yok ne yazık ki. Mazur görün.
---

Bir iş hanının arka cephesine bakan binalardan birinde oturuyorum ve bu iş hanınınarka tarafındaki dış cephesine yaklaşık 1-1,5 ay önce sensörlü bir alarm takıldı. Sensörün görüş alanı da, iş hanı biraz yüksekte kaldığı için, kendi etrafındaki binaların çatılarını kapsıyor(hani o çatılardan hırsız tırmanıp da, iş hanına girmeye çalışır diye) Ve bu alarm, akşam 17.00'den, sabah 8-9 sularına kadar aktif. Ama sıkıntı şu ki, o çatılarda hırsız hariç her türlü canlı var(kedi, fare, kuş, yarasa, vs.) Ve bu sensör, bunları her algılayışında bangır bangır ötmeye başlıyor.
Bakın, dün gece hiç üşenmedim ve hazır sabahlıyorum diye, akşam 10'dan, sabah 7'ye kadar alarm her öttüğünde, yanımdaki not defterine bir çentik attım. Peki, sabah o çentikleri topladığımda sonuç kaç çıktı?

179!!!!!

Yani bu demek oluyor ki, gece yarıları, her 3 dakikada bir, bangır bangır öten bir alarm kabusu yaşıyoruz son 1,5 aydır.
Deliksiz uyku nedir? Hepimiz unuttuk. Deliksizi geç, uykuyu da unuttuk.
179 diyorum bak, hızlıca okuyup geçmeyin lütfen. şaka gibi, ama gerçek!

Şimdi gelelim bu duyuruyu yapma sebebime;
diyeceksiniz ki "gidin konuşun," ya da "şikayet edin yetkili birimlere."
eh, yapmadık mı sanıyorsunuz bu 1,5 ay boyunca..? Kaç kere iş hanı güvenliğiyle, kaç kere iş hanı yönetimiyle, kaç kere polisle, kaç kere zabıtayla, kaç kere belediyenin diğer birimleriyle konuştuk ama yok, yok, yok...
Diyoruz ki iş hanı yönetim kurulundaki adama; "beyefendi, alarm neden dışarıda ötüyor? içerde güvenlik görevlisi var. sensör bir şeyi algıladığında, yalnızca güvenlik görevlisine gitsin alarm sesi. mahalleye neden bangır bangır canlı yayın yapıyorsunuz? biz mi kovalayacağız hırsızı? amaç, hırsızı korkutmaksa, burası dağ başındaki bir fabrika binası değil ki öttüresiniz o alarmı amansızca; etrafınız yerleşim yerleriyle dolu. sizin bizi her gece 5 dakikada bir uykumuzdan uyandırmaya ne hakkınız var?"
ama herifin verdiği cevap da, pişmiş pişmiş "ne güzel işte, o alarm her öttüğünde çevredeki evlerden pencerelere çıkıyorsunuz hepiniz ve bir bakıma bizim fahri bekçiliğimizi yapıyorsunuz. bu sayede hırsızlar da yaklaşmaya korkuyor binaya," oluyor sadece.
"iyi de uykumuzdan uyanıyoruz! hırsız olduğu için ötse o alarm, eyvallah. çekirdeğimizi alır, izleriz güvenlik-hırsız kovalamacasını ama ortada hırsız-mırsız yok; fare var, kedi var, yarasa var. lütfen sadece iş hanının içinde ötsün alarm ve güvenlik görevlileri de hemen kontrol etsin çatıları! zaten mantıklı olan da bu değil mi, allah aşkına?" diyoruz ama yok, anlatamıyoruz derdimizi. bir de adam demesin mi, "içeride de ötüyor zaten" diye..? ulan o zaman dışarıda neden ötüyor!? sırf gıcıklığına mı koydunuz onu dışarıya!? adamlara hava hoş tabii. nasıl olsa onların evleri başka yerde, gece yarısı alarm sıkıntısını çeken biziz. adam, dükkanına zarar gelmesin diye, etraftaki insanların huzurunu bozmaktan hiç çekinmiyor. Biri bana dese ki "sizin şu alarm bizi uyandırıyor, rahatsız ediyor," hemen özür dilerim ve hatta üstüne de epeyce utanırım, "insanlara huzursuzluk vermişim farkında olmadan" diye. Sonrasında da insanları rahatsız etmeyecek başka bir çözüm yolu ararım ama adamlar ne yapıyor? "keh keh keh, ne güzel işte... fahri bekçimiz olmuşsunuz, keh keh..."
haliyle elimizden bir kaza çıkmasın diye Polise iletiyoruz şikayetimizi ama polisin yaptığı bir şey yok. zaten yapacağı bir şey de yok uyarmaktan başka ama onu bile yapmıyorlar. çünkü geçen sefer şikayet ettik, 15 dakika sonra geri dönüş sağlayıp "tamam, biz uyarımızı yaptık, 2 güne sökeceklermiş alarmı," diyor polis ama 2 gün sonra sökülmeyince, iş hanı güvenliğiyle tekrar muhatap oluyoruz ve "yoo, polis-molis gelmedi buraya" diyor. yahu belediyeye şikayet ediyoruz, bir sürü prosedür çıkıyor karşımıza... şikayetçi olup, dava açsan, onun sonuçlanması kaç ayı bulacak? biz tüm o zaman zarfı boyunca uyuyamayacak mıyız? Saçmalık... Onu da geç!

velhasıl kelam, cinnet geçiren insanları ilk defa bu kadar iyi anlamaya başladım. ve de korkuyorum... bir gece ansızın sinirlerime hakim olamayıp, iş hanını basmaktan ve de haneye tecavüzle suçlanmaktan, ya da darp edeceğim o iş hanı yönetimindeki pişkin herifin benden şikayetçi olmasından ve de yok yere başıma iş açılmasından korkuyorum.

Peki, bunun bir çözümü yok mudur?
Uzun vadede var gibi(dava açarak vs.) ama ben neyleyeyim 2-3 ay(belki daha da uzun bir süre) sonra çözülecek derdi? Ben bu gece uyumak istiyorum. Ve de yarın gece... Ondan sonraki gece ve sonrasındaki her gün... Düşüncesiz insanların, en temel ihtiyacım olan uykumu benden çalması karşısında daha ne kadar sabırlı davranabilirim bilmiyorum ama adaletine sıçtığımın dünyasını çok iyi biliyorum ki, yarın-öbür gün gidip, o alarmı parçalasam ve iş hanını 100-200 liralık zarara uğratsam, hukuk önünde suçlu ben olurum. oysaki onların bize verdiği ruhsal zarar, kaç yüz liraya bedel, kimsenin umurunda değil.

şimdi diyeceksiniz ki, "eee? polis olmuyor, zabıta olmuyor; dava açıp da onun sonucunu bekleyemeyeceğini söylüyorsun; biz ne diyelim sana?"
evet, haklısınız, zaten benim de aklıma başka bir çözüm yolu geliyor olsaydı, buraya bu yazıyı yazmadan, direkt olarak onu uygulamaya çalışırdım ama ne bileyim, belki aranızdan biri dahiyane bir fikir verir diye yazdım bunları buraya. kim bilir, belki aranızda amansız bir keskin nişancı vardır ve bir gece ansızın, indiriverir o şerefsiz sensörlü alarmı sırf benim için =)
iş hanı da suçlayacak kimseyi bulamaz ve olur da yeniden koyarsa o alarmı, o hayırsever keskin nişancı arkadaş bir daha indirir, ta ki iş hanı yönetimi pes edip, alarm takmaktan vazgeçene kadar...

işin şakası bir yana; eğer ki benimle kusursuz bir empati kurabilirseniz, son 1,5 aydır cehennem gibi bir yaşam sürdüğümü oldukça iyi anlayabilirsiniz ve siz olsaydınız, böyle bir durumda ne yapardınız? rica etsem, bana bir yol gösterir misiniz?

not: yaza kadar burada oturmak zorundayım. ne yazık ki o zamana kadar taşınamam.
0
gino the original
(06.01.16)
sana o lafları diyen adamın kapısının önüne araba çek ve her gece öyle bangır bangır öttür.
0
mesgul ve huzursuz
(06.01.16)
aslında evet, haklısın, çivi çiviyi söker. gürültüsünden rahatsız olduğum komşuyu da gürültü çıkararak sustururdum ama bu adamın evinin nerede olduğunu bilmiyorum ki.

ayrıca "özet geç," diyen; sen okumasan da olur abisi.

edit: "özet geç," diyen himmet dayi kaçmış.
0
🌸gino the original
(06.01.16)
hakaten uzun olmuş
0
klar
(06.01.16)
sana "uzun mu olmuş?" diye fikrini soran mı oldu!?

soruma cevabın varsa verirsin, yoksa geçer gidersin.
0
🌸gino the original
(06.01.16)
(5)

Odadaki nem oranını arttırmak

gino the original
yeni taşındığım evdeki kaloriferler o kadar yüksek ısıda yanıyor ve havadaki nemi öyle bir emiyor ki, neredeyse gargara yapsam bile ağzımdaki kuruluk geçmeyecek raddeye geldi. tabii aynı zamanda nefes darlığı şikayetlerim de arttı; sıkıntı büyük... şimdi gidip şu petek suluğundan alacağım ama sorum
yeni taşındığım evdeki kaloriferler o kadar yüksek ısıda yanıyor ve havadaki nemi öyle bir emiyor ki, neredeyse gargara yapsam bile ağzımdaki kuruluk geçmeyecek raddeye geldi. tabii aynı zamanda nefes darlığı şikayetlerim de arttı; sıkıntı büyük...

şimdi gidip şu petek suluğundan alacağım ama sorum şu; başka önlemler de almak gerekir mi? yani misal; hem petek suluğu, hem kalorifere sürekli ıslak bez serme, hem odanın içinde su ısıtıcısı ile ara sıra su kaynatıp kapağını açık bırakma ya da benzeri başka önlemlerin hepsini aynı anda uygulayayım mı günlük rutin olarak, yoksa abartmanın lüzumu yok mu?

not: odamı havalandırsam bile camı kapattıktan 5-10 dakika sonra yine sanki hiç havalandırmamış gibi oluyor.
not 2: kaloriferin ısı ayarını azaltma niyetim yok. çünkü havaların soğumaya başladığı bu dönemlerde insanı çok güzel ısıtıyor namussuz, ama bu kuruluğa bir çare bulmak gerekir.
0
gino the original
(22.11.15)
Petek sulugu degil de, elektrikli oda nemlendiricileri var. Biz bir ara sirkette kullaniyoduk. Cok etkili.
0
innerbliss
(22.11.15)
ideal: soguk nem, sis gibi de olabilir, belli bir sicakligin altindadir, yüksek frekansli bir plaka sayesinde buharlastirilir. bogucu olmaz pek.

www.amazon.de

ucuz: keramik, metal vs ufak kaplari suyla doldurup kalorifere asmak. örnegin

www.amazon.de

ancak, sicak su buhariyla buhar arasinda fark var. bunu unutma.

bir de kuruluk yakin zamanda gözlerle alakali sikintilar da baslatir kendimden biliyorum. bir an evvel cözüm ara. ilk dedigim ürünü bebeklerle alakali ya da saglik ürünleri satan eyrlerde bulman olasi. ikincisini kendin yap derim, cok fark yok zaten.
0
aynadakiyabanci
(22.11.15)
şimdi internette epey araştırdım da, soğuk buhar makinesi almaya karar verdim ama hakikaten de bu internet nasıl bir bilgi çöplüğüdür böyle!?
biri diyor "buhar makinesi çok zararlı, ev tozu akarlarının çoğalmasına sebebiyet veriyor"
öbürü mantıken "o durum yalnızca nem oranı 50'nin üzerine çıktığında olur" diye cevap veriyor.
bunun üstüne bambaşka biri "hayır, her türlü zararlıdır. doktoruma sordum." diyor.
bir başkası "ben kaloriferlere sürekli olarak ıslak havlu seriyorum, aynı işi görüyor, enayiler." diyor.
oradan biri fırlayıp "asıl o zararlı; havludaki bakteriler hep ciğerlerine doluyor" diye nutuk çekiyor.
biri "eğer makineyi alacaksınız, şu markayı sakın almayın,rezalet" derken
diğeri "esas onu lan, manyak mısınız amk!?" diye cevap veriyor.
daha sonra herifin teki gelip herkesin anasına-bacısına sövüyor, konu bambaşka yerlere sapıyor, kavga çıkıyor vs... daha neler neler...

sonuç??
sırf kafa karışıklığı...

gidip şu weewell'in soğuk buhar makinesini alacağım sanırım. www.dr.com.tr
neyse ne artık; bir şey çıkmayacak yoksa bu internetteki bilgi kirliliğinden...
0
🌸gino the original
(22.11.15)
@gino, isin bakterisiymis, evde nem olusturuyormus söyleymis böylemisine girmeyecegim ancak dedikleri oluyorsa, zaten normalde nem seviyesi o seviyede olan evlerde de oluyordur.

profesyonel bir ürün aliyorsan,oda icinde konumlandirirken dikkat et, perdeye ya da duvara dönük olmasin, biraz yüksekte olsun, sebeke suyun cok kiracliyse mümkünse cözüm bul o ise. sonra üzülürsün. harici bir bilgim ve tecrübem yok bunlar haricinde.
0
aynadakiyabanci
(22.11.15)
evet, musluk suyu biraz sıkıntılı bu bölgede. bu yüzden içme suyu koyarım, yeter ki şu ağız kuruluğu ve beraberinde gelen onlarca sağlık problemi bertaraf olsun da...

tavsiyelerin için teşekkür ederim, dikkate alacağım hepsini.
0
🌸gino the original
(22.11.15)
(20)

Breaking Bad'de sık sık geçen "Yo" tabiri

gino the original
Breaking Bad'i bilenler bilir ama bilmeyenler için şu videoyu yapıştırıvereyim şuraya: https://www.youtube.com/watch?v=fLSnZfblqaoSorum da şu: bu 'yo' tabirinin Türkçedeki en uygun karşılığı nedir?`not`: ama sokak ağzını sormuyorum. yani "yea" ya da "şşş" gibi sokak ağzı karşılıkları değil de, yazı
Breaking Bad'i bilenler bilir ama bilmeyenler için şu videoyu yapıştırıvereyim şuraya: www.youtube.com

Sorum da şu: bu 'yo' tabirinin Türkçedeki en uygun karşılığı nedir?

not: ama sokak ağzını sormuyorum. yani "yea" ya da "şşş" gibi sokak ağzı karşılıkları değil de, yazı dilinde garip kaçmayacak karşılıklarını soruyorum.
0
gino the original
(19.11.15)
Cümle başındaki için "hey", geri kalanı için de " ya / yea" uygun düşer sanırım.

Yo, what's up yo? = hey n'aber napiyosun yea?
0
loveinaflipbook
(19.11.15)
peki, "lan" diye çevirmek çok mu yanlış olur? Sonuçta biri Amerikan İngilizcesi argosu, diğeri de Türkçe argosu...

(whats'up, yo? = n'aber lan?) ?
0
🌸gino the original
(19.11.15)
Evet hey = yo denebilir ancak olmaz. Sokakta kimse hey li konusmaz. "Şşş" bence daha sokak agzi.
0
floydian
(19.11.15)
lan değil de la daha iyi bir çeviri olur sanki :) naber la?
0
burya
(19.11.15)
Evet, "lan" da gayet güzel olur bence.
0
loveinaflipbook
(19.11.15)
Lan daha iyi valla lan hic aklima gelmemisti. Bence super karsiliyor lan.
0
floydian
(19.11.15)
çevirmeden de kullanılabilir. sonuçta hey gibi bir ünlem.
0
zinzinzibidi
(19.11.15)
lan değil "la" olur ama.
0
yatagants
(19.11.15)
Arkadaşlar, "-la, -ma" olmaz, tdk'da karşılığı olan bir kelime olması lazım. ben "lan" diyorum ama acaba daha iyi bir karşılığı var mıdır ki diye size de sorayım dedim.
0
🌸gino the original
(19.11.15)
yazı dili derken neyi kast ediyorsun anlamadım. lan tdk sözlüğünde olabilir ancak oraya pat diye girmedi sonuçta. bizim tdk da zaten argo sözcükler fazla yer almıyor. la ile lan arasında nasıl bir fark var sence yani? sokak ağzı yazı dilinde olmaz diye bir kural mı var?

lan oluyorsa la da olur. bence lan biraz daha sert bir anlam katıyor duruma göre. ancak yo daha bir ahbap çavuş ilişkisini barındırıyor. daha samimi
0
burya
(19.11.15)
Breaking bad'i bilmem ama yo denilen sey 'you all'dan gelir. Cogul anlami var yani.
0
f_d
(19.11.15)
şunu demek istiyorum; örneğin yabancı bir romanın çevirisini yaparken, bazı diyaloglarda oldu da karşımıza bu "yo" tabiri çıktı diyelim. Açıkçası -la, biraz daha bölgesel bir argo ve eğer ki bölgesel argoları da kullanmayı tercih edersem, örneğin karadenizlilerin ehr cümlesinin sonuna eklediği "daa!" tabirini de kullanmamda pek bir sakınca yok gibi olur ama ben bunu istemyorum. "lan", biraz da ulusal bir argo ve en azından tdk'nın kabul gördüğü bir kelime.

demek istediğim buydu... yani yabancı bir adamın kurmuş olduğu cümlesinini türkçeleştirirken "lan" tabirini kullanmak da biraz tuhaf geliyor belki kulağa ama "la" tabiri, tamamen tuhaf kaçıyor. tam bir iç anadolu delikanlısı gibi yapamam yani elin zencisini.
0
🌸gino the original
(19.11.15)
Dostum koy o zaman yerine, tam zenci uyarlaması olur.
0
baba jo
(19.11.15)
o zenci lan dediğinde de zencilikten çıkıyor bence. ben karadenizliyim. kendimi bildim bileli la'yı kullanırım. la ille de iç anadolu diye düşünmemek lazım

edit: çeviri işinde olduğunuza göre bazı şeyleri ram olarak çevirmenin nerdeyse imkansız olduğunu biliyorsunuzdur zaten
0
burya
(19.11.15)
olduğu gibi bıraksanız? breaking bad'de taşkano yanlış hatırlamıyorsam yo olarak bırakmıştı mesela, gayet de güzel durmuştu. çevrilecek şey var, çevrilmeyecek şey var. bence yo çevrilmese de olur.
0
der meister
(19.11.15)
yahu ben de doğma büyüme karadenizliyim, 18 sene orada yaşadım ama ankara'Ya taşınmadan önce "la" nedir, bilmezdik biz. "bebe" tabiri nedir, bilmezdik. "la" yerine "daa" derdik, "bebe" yerine de "uşak" derdik. tabii şimdi behzat ç. gibi popüler kültür ürünlerinine etkisiyle de ulusallaşmaya başladı "la"lar, "lu"lar...

neyse yahu, konu nerelere geldi.
çeviri işinde değilim, arkadaşım. orada "örneğin," diye başladım cümleye. ama evet, bazı kelimelerin tam karşılıkları yoktur ve ben de zaten bu yüzden birçok farklı fikir almak için sormak istedim bu "yo" meselesini sizlere.
0
🌸gino the original
(19.11.15)
nabaysın laaa lafını duymadın mı hiç karadeniz'de? nabaysın daaa denilmez sonuçta :)
0
burya
(19.11.15)
=)
vallahi duymadım. şive ve söylem farklılıkları demek ki.
biz "nabaysın laa" yerine "ne yaptuy daa?" derdik.

yahu dur, konu iç anadolulu zencilerden nerelere geldi.
0
🌸gino the original
(19.11.15)
evet konu değişti biraz. ama sanırım sen trabzon'un batısında büyüdün. beşikdüzü vakfıkebir falan mı?
0
burya
(19.11.15)
"yo"'nun karşılığı "lan" değil, ama yerine göre olabilir de.

mesela, jesse kankalarına "whast'up yo?" dediği zaman "n'aber lan?" diye çevirmek yanlış olmaz, hatta çok da güzel olur.

jesse kankalarına değil de yeni tanıştığı birine "whats'up yo?" dediğinde "naber lan?" çevirisi bayağı kaba kaçar, onun yerine "nabıyon dayı?" filan diye çevrilebilir o durumda.

"n'aber kardo" diye de çevrilse tuhaf olmaz. önemli olan o sokak ağzının avamlığını ve samimiyetini yansıtması çevirinin. bizde her her türlü ilişki için ayrı bir hitap, ayrı bir sıfat, ayrı bir soru olduğundan binbir türlü karşılığı var.
0
whimsical
(19.11.15)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.